7 Şubat 2015 Cumartesi

Bir Garip Ankara



Tehditkar bir soğuk savuruyor Ankara
Sessizliğin bıraktığı,
Karanlık bir kabus çökmüş gecesine
Tüm alaycılığıyla uzanmış kaldırımlar
Ve sarılmışlar tüm çıplaklığıyla
Gecenin örttüğü yalanlara..

Kızılay’ın ortasında arsız bir köprü
Serpilmiş yolumun ortasına,
İki bacağını ayırmış masumca
Sokak lambaları sönün artık!
İfşa etmeyin köprüleri,
İçinde sabahı körükleyen yüzleri..

Ankara’nın geceleri sislidir işte azizim
Gündüz gibi net görülmez yüzler
Ve akılda kalır bazı dünler, dündekiler..
Çakmak taşı gibi serttir ayazı
Kaç kişi bulut olur kokuşmuş çöplerden,
Bulamaz sabahı..

Sen bir kürkçü dükkanısın Ankara
Bense daha büyüyememiş tilkinim
İçimi açtım sana bu gece,
İçin olmak için!
Sen de bulutlara vereceksen eğer
Payıma düşen ağlamak olur için için..